Fm2009 - Bury FC


Takımın renkleri biraz garip, biliyorum. Ama formasını beğenmeyen çıkmaz diye düşünüyorum..
Football Manager 2009 Oyunu ve 2008 versiyon oyundaki gibi, Bury FC'nin başındayız bu oyunda..
Bir önceki oyundan, az çok takımdaki isimleri ve potansiyelleri biliyordum zaten -yine Bury'i seçmiştim-..
Birkaç eklenen yeni oyuncu ile beraber sezon açılışını yaptık bakalım.. Uzun aralıklar ile kısa kısa yazmayı düşünüyorum teknik direktörlük performansım ile ilgili..
Alt liglerden takımlar ile o zorluklarda mücadele etmeyi seviyorum. Her ne kadar insan her maçını kazanmak istese de, böyle takımlarla oynandığı zaman aklın bir tarafı sürekli, olum kesin bu maçı kaybedicez hee şeklinde düşünceler üretiyor.. Bununla beraber, olmadık maçları olmadık zamanlarda kazanmak da, insana sezon içinde şampiyon olma hissini tattırmaya yetiyor..

Klübümüz çok düşük bütçeli, CocaCola League2'nin düşmez çıkmaz demirbaş takımlarından.. Finansal açıdan FM oyununda bulunan genç ve ucuz isimleri alacak dahi paramız yok malesef.. Biz de direk, kardeş klüp olduğumuz büyüklere ve onların genç isimlerine odaklandık.. Kiralık gelen bir iki önemli -Etuhu ve Jutkiewicz tavsiye edilir- ismin yanına çok ucuza iki de transfer yaparak sezona başladık.. Tabi önemli olarak lanse ettiğim bu isimler de iyi topçular değiller aslına bakıldığı zaman.. Ama bizim takımın rezalet altı kalitesine göre bir tanesi Ronaldo, diğeri ise Berbatov kıvamında..

Sezon öncesi hazırlık maçları gösteriyordu ki, bu takım iş yapacak.. Kendi ligimizden üst liglerde top oynayan takımlara karşı oldukça dirençli oynadığımızı söyleyebilirim. Futbolumuz ümit verdi. Manu ve Everton rezerve takımlarına da pek ezilmedik açıkcası.. Galibiyet yüzü göremedik tüm hazırlık maçları boyunca ama yine de bizi karamsarlığa itecek hiç bir şey yoktu..


Sezonu Shrewsbury deplasmanında açtık, sıkıcı geçen maç 0-0 sona ererken iki taraf da bir puana razı geldi. İki takım da pozisyona nadir girmeyi başardı, hatta şerefsiz hakem bir penaltımızı es geçti.. -:)- Burda önemli nokta, rakip takımın gücüydü.. Geçen sezonki oyundan hatırladığım kadarı ile her sene kafaya oynayan takımlardan bir tanesiydi, Shrewsbury..

Hafta arasında, Championship -Premier'den sonraki 1. lig- liginde yer alan Doncaster takımı ile Lig Kupası maçına çıkacaktık. Aslında taraftarlar da dahil kimsenin ümidi yoktu maçtan.. Arada iki gömlek fark var çünkü. Biz kimiz ki, Doncaster'e kafa tutuyoruz.. Hani gelsinler de forma istesek, ne bileyim fotoğraf çektirsek.. Ama az önce söylediğim efsane galibiyetler olayına, daha sezon açılır açılmaz başladık Doncaster galibiyeti ile.. Hemde gerçekten üstün oynayarak.. Pozisyon vermedik, 3-1 Kazandık ve beyefendileri kupanın dışına yolladık..
Gazımız yerindeydi, gece kapatmadan oyunu bir maç daha yapak dedik ve bu sefer gerçekten o ligin en baba takımlarından biri olan Lincoln'ü konuk ettik Gigg Lane'de (Bury'deki Şeref Bey Stadı).. Zorlu maçın favorisi olmamıza rağmen, bahis tahminleri Lincoln'ün kazanması yönündeydi..
Ama, 90. Dakika geçildiğinde skorborddaki 3-0, Bu sezon gümbür gümbür gelecek takımımızın ayak seslerini yansıtıyordu adeta..


2. Hafta sonunda, 3. sıradayız şu anda.. 4 puanımız var ve daha gol görmedik kalemizde..
Extra bir durum söz konusu olmaz ise, sezonun devre aralarında ve bitimlerinde yazmaya devam edeceğim..
Bu haftalık BuryFc'den bu kadar..
:)