Arılar kadar balın var, peki kuş kadar aklın ?


Futbolcu olmak öyle herkesin yapabileceği bir iş değil. Yeteneğinden çok şansın olmalı bu konuda.. Beşiktaş'ın çocuğu olarak doğmuş Beşiktaş'lı bir babadan mütevellit.. Boy varmış 1.90'lara daha 16 yaşında iken, -şimdi 1.96- yeteneği hemen fark edilmiş ve Paf takıma fazla gelmiş oynadığı futbol.. Yaşıtlarına fazla gelmiş yüksek fizik gücü.. Genç Milli takıma bile fazla gelmiş attığı golleri..

Adını taa İngiltere duymuş, M.City resmen istemiş, Bizimkiler vermemiş.. -İyi de yapmışlar-
17. Yaşının sonbaharında A takıma katmışlar seni.. Şu fırsata bak.. Tek problemin davranışlarınmış, sürekli seni savunmamıza rağmen her hareketin ilgi çektiği kadar da tepki toplamış.. Kendini düzeltecek demişiz, seni eleştirenleri biz eleştirmişiz daha gençtir diye..
İsyanın doruklarındayken kadıköy semalarında, sana kızmak yerine yumruğumuza kızmışız ısırırken sinirden, bugün yazamadı ama, elbet yazacak bir gün demişiz..
Nitekim 90+'ları oynarken Antep'te, klasın allahını göstermiş, skorborda inat 90'a bırakmışsın topu.. Almışsın artık sazı eline.. Formayı da bırakmayacağın günler yaklaşmış.. Sen kendine bişeyler katarken sahada, medya sana oynamış, osursan olay olmuş.. Olur demişiz.. Yapar..
Denizli gelmiş.. İşler değişmiş olsa da yeni bir fırsat doğmuş bu uzun kariyer için..
Büyük denize daha ufak gelen koca adam için, ufak suların Efsanesi olma fırsatı çalmış kapısını Batuhan'ın..
Taraftarları seni bağırlarına basmış kısa sürede, içerdeki maçlardan önce 3'lü çektirmişsin her 90 dakikadan evvel.. İlk 11'in vazgeçilmezi yapmış seni Atom Karınca.. Takıma girdiğin gibi yakalamışsın ivmeni, durdurulamayacak bir çıkışın ilk adımlarını atar duruma gelmişsin, bizler de her Eskişehir'in golünü sorar olmuşuz Batu mu attı ? diye..

....

Çok kısa bir süre geçmiş olmasına karşılık, bu kadar ünlü olmak sadece yetenek ile bağdaştırılabilecek bir olay değil kesinlikle.. Futbolculuk, yetenekten çok kısmet isteyen bir meslek.. Hem olabilmenin, hem de kendini gösterebilmenin temelindeki iki ana unsur bunlar..
Batuhan başlıkta dediğimiz gibi deyim yerindeyse arılar gibi ballı geldi bu günlere.. Herkese nasip olmayan Beşiktaş'lılığı bile yaşadı 18. yılına girerken bu dünyadaki.. 30.000 kişi o çimlere girmek için canını verebilecekken, o bizzat çimler üzerinden seyrediyordu kapalıyı..

Batuhan'ın önünde uzun bir kariyer var daha hala, ama kısa dönem için fena halde sıçmış durumda şimdilik.. Eskişehir gibi köklü bir takımı tek başına ligde tutarak efsane olma fırsatını, geri döndüğü zaman kazanmış olarak formayı alacağı Büyük Adam sıfatını, Kuruçeşmedeki bir gece klübüne tercih etti ve bir çuval inciri mahvetti..

Kadrodan ayrı kalacağı sürenin belli olmayışı onu daha da uzaklaştıracak belki, belki de hırs yapar, affedilir ve formayı alır yeniden ama, kendi taraftarının duruma hoş bakacağını düşünmüyorum. Medya da sonunda istediğini aldı gibi gözüküyor, yüklendikçe yüklenecekler çocuğa..

Umuyorum bu yaşananlar pahalıya mal olmaz kendisine.. Biz yine affederiz ufaktan fırça atarak ama, taraftarın görüşlerinin bir yaptırımı olsaydı zaten belki haftaya Kocaeli maçında 11'de çıkardı sahaya, kim bilir..
Ayrıca, 24 Nisan'da reşit olacak kendisi resmen.. Daha genç edebiyatı biraz hafif kalıyor bu durumdan dolayı, hiç bahsetmiyorum..

Bir süredir Batu ile ilgili yazarım diyordum erteleyerek kendi kendime, sağolsun süreci hızlandırmış oldu bir gecede..
Aferin Batuhan..

taksim