Senin Sevgin Bu Dünyada...

Maça yazacak şey bulamıyorum.. Zihinsel anlamda paramparça olmuş durumdayım.. Son kalan bir kaç aklıselim düşüncemi de kaybetmeden uyumak, rahatlamak istiyor bedenim.. Her zaman böyle oluyor demek, Beşiktaş taraftarının klişesi haline gelmeye başladı.. Ya tekerrür etmeyi seven tarihin yapacağı bu aksiyonun önüne geçemiyoruz, ya da hiç alakası yok, iyice paranomanyaklaştık-bu kelimeyi uyduruyor olabilirim-.. -kısadevre-

Tam olarak sıçmış değiliz aslında, hatta korkulacak bir şey yok konumunda bile sayılabiliriz ama, bir endişe de kaplamadı değil bünyeyi bu geceden sonra..
Afedersin götümüzden çıkıyor sanki kaleden her dönen top.. Bir gol atmak bu kadar mı kastırıcı iştir arkadaş?.. Her birimiz birer Abdurrahim Albayrak oluyoruz pozisyonlarda.. Psikolojik kabızlık ismini taktım ben bu yaşadığımıza.. Olmadı mı olmuyor bazen, rahatlayamadan maç bitiyor, sıçamıyoruz psikolojik olarak işte..
Yine başaramadık, kabızlığı yenmeyi bu gece..
Ah Holosko, Ah Ekrem, Ah be Bobo demeden alamıyorum kendimi..
Diğer yanım Ertuğrul'a inanılmaz kızgın.. Böyle adi, böyle kahpe futbol anlayışı yok, boku çıkmış artık bu işin.. Nasıl gaz olmuşsa Ali Tandoğan da yırttı kıçını maç boyunca, helal olsun sana da Ali, Ne üzerinden motive olduysan artık.. Bu dediklerime ya adam naapsaydı versemiydi maçı falan diye cevap gelmesi muhtemel ama, zaten adam gibi çıkıp oynasalar kimseye söz yok.. Hem güçleri hem de kabiliyetleri yeterdi 2 tane atıp geri çekilmeye.. Yapsalardı, çıtı çıkmazdı kimsenin Ertuğrula..
Hakem denilen insan müsvettesine de aslında çok şeyler söylemek istiyorum.. Bir insan nasıl bu kadar osuruktan teyyare olur anlamak mümkün değil.. Bize çaldığını ona da çal, bize verdiğin kartı ona da ver, gözümüzün yağını ye.. Ama işin içinde cinlik olmayacak abi, Erman deyimiyle..
Geri kalanına söz yok.. Takım istiyor, bizi de mutlu eden o.. Maç bitimi kapalının önüne gelip başları önde alkışlamaları yeter.. Olmadı işte, canınız sağolsun..
10 kişiyle, kafa kafaya mücadele verip, galibiyetin eşiğinden de döndüysek, zaten tamamdır.. Varsın, şampiyonluk gelmesin bir sene daha.. Hadi on sene olsun, farkeden bişey yok..

Her kötü biten maçın ardından, 90 dakikanın stresi de kaymak gibi kalkınca bir saat içinde, sarıyor insanı bir romantizm dalgası.. Tıpkı, deplasmandan dönüş yolunda gece, herkes uyurken arkadaki abilerin söyledikleri yavaş tempo nostaljik Beşiktaş besteleri gibi güzel, böylesi de bu sevdanın.. O isyanını kalbine gömmüş, düşünceli düşünceli semte yürüyen sessiz kalabalığı da çok seviyorum kötü biten maç sonralarında..
Gün gelir, bağıra çağıra, şampiyonluk nidalarıyla süsleriz, stadı semte bağlayan Dolmabahçedeki ağaçlı yolun iki tarafını; güneşler açar bizim Siyah-Beyaz vadilerimizde.. Çok da uzak değil aslında canına yandığım mutluluğu ama, belliki çektirecek, kanser edecek ve öldürmeden önce yüzünü gösterecek ışıldayarak..

O günlere sağ kalmak dileği ile..


taksim

  1. gravatar

    # by Bay Kerahet - 20 Nisan 2009 01:54

    Daha hiçbir şey bitmedi hocam!

    Bu takım bu sene s... s... ŞAMPİYON!

  2. gravatar

    # by B U Z G İ B İ G O L - 20 Nisan 2009 02:17

    babam kanser... diliyorum Allah'tan, görür şampiyon olduğumuzu...

  3. gravatar

    # by Arkhe - 20 Nisan 2009 10:25

    16. dakika çok gereksiz aldı. Nimetten sayıp sonra muhattap almıyoruz demek olmuyor. Bu tip hareketler yüzünden yakanızdan düşmüyorlar.

  4. gravatar

    # by taksim - 20 Nisan 2009 12:01

    Aguila,
    Dilerim en çabuk atlatılabilecek olan türündendir, kısa zamanda hiç bir şeyi kalmaz.. Son örnekteki kanseri yazdığım için çok kızdım kendime bu yüzden, özür dilerim ..

    Birimizin babası,
    Hepimizin Babası..
    Çünkü Babalar Beşiktaşlı,
    Beşiktaş, Babaların Takımı..