Şampiyonluk Haftası Hikayesi..

Beşiktaş ile dolu dolu geçip, Şampiyonluk nağmeleriyle sona eren bir haftasonu idi.. Müthiş uzun sürdü benim için.. Konusu Beşiktaş olan aksiyonların her saniyesi mutluluk verdi, zevkin dibine vuruldu..

Şampiyonluğu aldığımız maça tanık olabilme ihtimalinin heyecanı, deplasman denen olayın normal hazzı ile birleşince, semtte kutlamak yerine Denizli yollarına düşmeye karara verdik..
...
Hala nasıl olduğunu merak ediyorum, koca uçakta toplasan var olan 2 Beşiktaşlının, ikili koltukta yan yana oturma şansı nedir ? AtlasJet İzmir uçağı, böyle ufak bir olasılığın gerçek oluşuna tanıklık etti işte.. Yol boyu koyu Beşiktaş sohbeti, birbirini daha önceden tanımayan bu iki adamın birbirine isimleri sormalarını bile unutturmuştu.. :)
İzmir'den Denizli'ye devam ettik Ege ile birlikte daha sonra..
Denizli'de, abilerdi kardeşlerdi yemeğiydi biletiydi girişiydi derken cebimizdeki 15TL'lik tamamen Denizlispor taraftarına ayrılmış kale arkası biletlerimizi çıkartmadan Beşiktaş'a ayrılan Kapalı tribüne girmeyi başardık yaklaşık 15 kişi.
Geçen sezon, aynı stadda oynadığımız ve yanılmıyorsam yine 2-1 kazandığımız maçta, bize sadece kapalı tribünde yer ayırmışlardı. 40TL'den sattıkları o tribün, görüp görülebilecek en mükemmel deplasman tribününe sahne olmuştu. Ancak bu sefer, tribünlerin ikiye ayrılması ve arada ses iletimi konusunda yaşanan sıkıntı sebebiyle rezaletti.. Ne biz onları duyabildik, ne onlar bizi duyabildi, dolayısı ile sadece Gol sonraları ve maçın son anlarına doğru bestelerde bir ortak nokta tutturulabildi.
Duyuyorduk haberlerden, semt kopuyordu bir yandan. Özellikle 2-0'dan sonra "şimdi ne güzeldir ya semt" diye söylendik birbirimize. Hem onlar havaalanına gidip, takımı da karşılayacaklardı. Biz neden takımı götürmeyelim ki dedik, maçtan sonra yöneticilerin bulunduğu otobüsün arkasında, tek araçlık konvoy olarak Denizli Havaalanı yolunu tuttuk..



* Pişman olduk, çünkü Denizli ile Denizli Havaalanı arası 63Km idi.. Yol 1 saate yakın sürdü..
* Memnun olduk, çünkü Şampiyon kadronun hepsine yakın olabilme, bir şeyler söyleyebilme veya resim çektirebilme şansına kavuştuk.. -Bu arada Delgado'nun yakasına yapışarak İngilizce olarak Gitme, Kal dedikten sonra, gülümseyerek aldığım Hayır, Kalacağım yanıtı da bir Delgado'cu olarak beni inanılmaz mutlu etti, söylemeden geçemeyeceğim.. -





* Sinir olduk, çünkü emniyet güçleri yine orada ve alan içerisinde maddi zarar oluşturacak kadar Beşiktaş taraftarı ile kavga etme modundalardı.. Kimse göz altına alınmadı ancak, Denizli Havaalanı birbirine girdi..

Alandaki gerginliğin haricinde, takımın otobüsten inişini videoya aldıktan sonra bir iki foto daha çekmeme fırsat verip şarjı biten telefonuma az sövmedim. Ayrıca, alan içinde Ernst'i tek başına yakalayıp tam telefonu arkadaşa verip foto çektireceğim sırada, beni arayıp telefonu meşgul eden arkadaşa da saygılar sunuyorum, bu kadar dakik olunamaz!.. -Sonra Ernst'in etrafı karıştı ve foto çekilemedi..-
Diğer fotoların hepsi boktan kameralı Samsung telefondan çekilmiştir.. Kalitesizlik için özür dilerim, video'ları bir iki güne ekleyeceğim.

Dönüşte araçta bir şaşkınlık hakimdi.. "Lan şampiyonuz di mi, birisi şimdi çıkıp hayır lan şaka yaptık ehehe demeyecek di mi?" şeklinde sorular sorduk birbirimize yol boyunca. İnanamadık bir süre ama Şampiyonluğu almıştık ve şimdi geri dönüyorduk.. Yoldaki tek ilginç atraksiyon, Afyon'daki Cumhuriyet tesislerine girerken, tesadüfen orda bulunan Jandarma devriye ekibinin, Oleey Oley Oley Şampiyooon Beşiktaşş diye bağırarak araçtan inmemize tepkisiydi;
"Şampiyon Olabilirsiniz ama, Burada Bağıramazsınız."

Açık öğretim sınavlarım sebebi ile erken gelmek durumundaydık ama, havaalanının uzaklığından mütevellit değişen yol güzergahımız sayesinde, saat 09:05'de İstanbul'a giriş yapabildik. Sınav da 09:00'da olduğu için malesef giremedim.. Daha geç saate kalsaydık üzülmezdim ama, 10 dakika ile geç kalmak can sıktı az da olsa..

Semtte yenen muhteşem kahvaltının ardından, aracı da teslim edip stadın yolunu tuttuk. 100.Yıldan tecrübeliydik, eğer takımı karşılamaya kalırsak stada girmeyi unutacaktık, stada girersek, takımı karşılamayı.. Stad kapıları açıldıktan yaklaşık yarım saat sonra ayakta duracak yer yoktu kapalıda.. Açık tribünler de aynı performansla dolduktan sonra şov başladı mabedde.

Bir sezon boyunca, içerde-dışarda "O An" için çabalamıştık bizde sahadaki futbolcular gibi. Belki daha da fazla yorulduk, yaptığımız Km.'leri hesaplasak abartılı bir yol haritası bile çıkartabiliriz hatta.. Amaçlananı başarmanın verdiği gurur ve sevincin karışımı olarak döküldü göz yaşları "Siyah-Beyaz Film Gibi Biraz" derken.. Çocukluğumda dayımlar ve bizim aile olarak toplu gittiğimiz maç önceleri geldi aklıma "Ateşini Yolla Bana"çalarken.. Son darbesi "Ne cimbombom ne fener ne de trabzon, Beşiktaş Yine Yer Siyah Gök Beyaz Şampiyoon" şeklinde sözleri olan eski şarkı ile geldi.. Ne güzeldi o günler.. Ama şimdiki de iyiydi..

* Stadın kapasitesi yükseltilmiş hali, ilk kez bu kadar fazla meşaleyi bir arada gördü..
* Maç günleri, Eski Açık tribünden Kapalı'ya telleri tırmanarak geçen taraftarları engellerken gördüğümüz yeşil yelekli güvenliklerden bir tanesi, merak etmiş olsa gerek ki, o hareketin tam zıttını yaparken görüntülendi tarafımdan..



* Kapalı tribünün çok büyük kesimi, tribüne pek aşina değildi, ahenk konusunda sıkıntılar oldu, ama iyi idi.
* Sahaya bir heyecanla dalanlara sözüm yok ama, uyarılara rağmen atlayıp tribünlere 3'lü çektirmeye kalkan, ellerindeki bayraklarla amaçsızca ordan oraya koşan zırtolara oldukça sinirlendim. Her konuda eşşeğin bir tarafına su kaçırmayı başarıyoruz.
* Cuma gecesi TheMarmara otelinin maskotu olan -ismi Ebru imiş- köpeği, söylenene göre eğlenen taraftarlardan birkaçı döve döve öldürmüşler. O, orada yıllardır gelenin geçenin sevdiği ve taksim çevresinde yaşayanların hepsinin tanıdığı bir hayvandı.. Artık yaşlanmıştı zaten, dolaşacak hırlayacak hali de yoktu. Bildiğim kadarı ile ölmeden birkaç gün önce de hasta idi hatta.. Ne istediniz be onun bunun evlatları demekten kendimi alamayacağım. Blog dışında daha da hard yorumlar yapıyorum ayrıca..

Kiminle konuşsam pek farklı tepki almadım. Bir boşluk oluştu sanki Şampiyon olduktan sonra. Amaçsızlık var şu an, bir belirsizlik. Ağzımızdan salyalar saçarak oraya buraya şampiyoaannnsalayaan diye saldırmamız lazım geliyor ama yapasım yok.. Bir sonraki hafta maç olmaması ne kadar acı veriyor bu sene, sanırım bu yüzden halsizliğimiz.. Takımı bir daha yeşil sahaların üzerinde taa ne zaman göreceğiz kim bilir..
Önümüzde 3 koca ay var, nasıl geçecek bilemiyorum.
Yarın izinliyim otelde mesela, ne yapacağım onu da bilmiyorum..
Fazla mutluluk iyi gelmedi belki de..
Belki de alışacağız yavaş yavaş..
Neyse, son olarak;

ŞAMPİYONLUK BİZİM !! KUPA BİZİM !!















  1. gravatar

    # by Ömer - 3 Haziran 2009 02:37

    Gerek Denizli'de, gerek kutlamalarda ayni yerlerdeymisiz. Cok yakinlardaymisiz. Bloguma ben de fotograflari koyunca daha iyi anlayacaksin :)

    Gecen sene ki maci 2-0 kazanmistik bu arada.

    Delgado'lu fotografta sag taraftaki arkadas ve arkadaslariylaydim tum gun boyunca. Burada fotografini gormek ilginc oldu. :D

  2. gravatar

    # by taksim - 3 Haziran 2009 02:41

    Ehehe.. Fotoda rezil çıktığımın farkındayım ancak Hocayı görebildiğimiz için ekleyeyim dedim. Eklemediğim bir sivok fotosu da var ama, onu koyarsam bloga kimse girmez.. :D

    Senin resimleri de bekliyorum :)
    Bu arada sanırım Siyah-Beyaz ile gittin sen de.. Atatürk Havaalanında da mutlaka karşılaşmışızdır :)

  3. gravatar

    # by Tunç Bozacılar - 3 Haziran 2009 11:07

    semt & denizli arasında kalınan ikilemden muzdarip binlerce Beşiktaşlı 'dan biri olarak tercihim semt oldu . zira ertesi gün kutlanacak bir akşam olacağını ve ona güzel bir şekilde gidebilmek için sakin kafa , temiz kafa ve ayık kafa üçlemesini şart olduğunu biliyordum . ha soracaksın o kafalar hiç oldu mu hayır ! cumartesi gecesi 3 te yattım beşiktaş-taksim-cihangir ve 5.000 kadeh rakı ile ... pazar takımı karşıladım - stada gittim - eve döndüm anadolu ateşi çıkmış hatırlayamadım :) semt çok güzeldi , siteden bakarsın ... ben çok güzeldim yukardıa anlattım ... herşey çok güzel BEŞİKTAŞ İYİ Kİ VARSIN !

  4. gravatar

    # by Şairler Parkı - 3 Haziran 2009 20:49

    Ajajahhashjasdskjdj Berk ve Kartal Pençesi yapamıcam daha fazla yorum:)))

    Ege