Beşiktaş :0 Porto :0


Öncelikle değinmek istediğim konu, maçın saati.. Abi 23:30 ya, ayıptır diyeceğim, ayıp da olmayacak saat farkı yüzünden.. 00:30'da, kafenin kapısında duruyorsun niye ? İkinci yarı başlayacak.. :) Komedi..

Neden bilemiyorum ama maçtan önce zevkli geçecek lan diye düşünüyordum, öyle de oldu gerçekten. Beşiktaş yine "Sağlam Takım" havası verdi, orta saha top rakipteyken olabildiğine sert ve geçirmez, top bizdeyken de saldırgandı.. Fink bu yeni çehrenin yeni gizli kahramanı olacak sanıyorum ki.. Ernst ile birlikte hem topu kesiyorlar, hem dağıtıyorlar. Cisse-Ernst ikilisindeki biri hücum, biri defans şeklini pek göremedim bu adamlarda.. Daha çok ikisini birden karıştırmışlar, uyumu yakalamışlar gibi duruyor.
Orta sahayı övmeme rağmen, ortasaha olarak başlayan Holosko, Uğur ve Serdar oldukça kötü oynadılar kaldıkları süre boyunca. Özellikle Serdar ben hiç düzelmeyeceğim, hep böyle rezalet oynayacağım sinyalini yine verirken, Holosko topa gitmekten kaçtı. Dolayısı ile adını bile zor duyduk, tek önemli pozisyonda da eliyle oynamaya kalktı, smacında top auta çıktı. Gecenin bu vakti yabancı sınırlaması konusunda kafa patlatamayacağım ama, yerlerine Nihat, Tello ve Nobre güzel oturur gibi duruyor..
Defansa laf söyleyemiyorum. Sağda Erhan, İsmail kadar göze batmamasına rağmen iyi sayılır. Catania maçında pek olumlu bakmamıştım ama heyecanını üzerinden atamamış diye yorumlayabiliriz. Anlatılanlardan mütevellit Rıdvan o formayı kapar gibi geliyor.
Deli İbo oturup haline şükretmeli.. Köybaşı bir iki sezon evvel gelseydi kendisi şimdi spor yazarlığı yapıyor olurdu büyük bir ihtimalle. Yine de Deli'nin olması avantajdır. Yıllardır ilk kez alternatifli bir sol bekimiz olmuş oldu böylece..
Mateo-Sivok ikilisi de oturmuş gözüküyor yalnız bu "oturma" sağ bekte veya ön liberoda değerlendirilme olasılığı kalmamış Toraman'ı olumsuz etkiler mi, orasına bakmak lazım.. Daha göremedik Toraman'ı formasıyla, umarım hocanın planları arasında yer alıyordur.
Bobo bir önceki maça oranla hareketliydi, direkten dönen şutu girse, maçın yıldızı da olurdu hatta.. Nobre girdikten sonra oyundan düştü sanki, pek görünmedi.. Sonra da çıktı zaten..
Ve Nihat.. Bi garip oldum oyuna girerken 8 numarayı da görünce.. Bir iki kere top alabildi, onlarda da kumaşı gören görmüştür, daha fazla yoruma gerek yok sanıyorum. Frikik de girseydi, geldiği gibi efsaneleşebilirdi, olsun :)

Tek tek bakıldığında buna benzer incelemeler yapmak mümkün.. Bunun haricinde, takımın duran toplar konusunda çalışmaya başladığını seziyorum. Özellikle kornerler bilinçli olarak ön direğe veya dipten keserek penaltı noktasının biraz uzağına yollanıyor. Tabi isteneni yapabilecek bir ayak geçmediği için köşe gönderine, çoğunlukla ortalar boşa gidiyor ama düzelir diye umut ediyorum.
Ayrıca sahanın zemini nasıl rezaletti öyle, şaşırdım. Koskoca Villareal kullanmıyor muydu bu stadı ? 19 Mayıs'ın eski halinde oynansa daha rahat ederdi topçular..

Nitekim namağlup olarak bitirmiş olsak da, elendik Peace Cup'dan. Herkes o ihtimali konuşuyordu ve inanılmaz da isterdim Fenerbahçe karşısına 2 Ağustos'ta PAF takımının çıkmasını.. Olmadı, yapacak bir şey yok. Ortalama 5 Saat sürecek bir uçak yolculuğunun ardından, yeniden Ümraniye'de çime basacak futbolcularımız. Sıcak olduğu kadar da faydalı bir kamp olmuştur umarım.
2 Ağustos için umutluyuz, sağlam görelim takımı yeterlidir. Süper Kupa'nın değeri bundan daha düşük benim gözümde..
Olumlu not aldı genel anlamda takım, aksini düşünen yoktur heralde..
Tebrikler Beşiktaş'ım..


taksim