Sivasııın Yollarınaa..




Şuna net olarak karar verdim bu deplasmandan sonra; Türkiye'nin en soğuk yeri Ankara arkadaş. Dondurucu soğuk vardı falan diye yutturuyor gazeteler bugün, Sivas'da maç saati olan havayı.. Yoktu, yalan. Maçın başlamasına yarım saat kala falan ayaklar bir ara üşüdü sanki, sonra onlar da tempoyu buldular, rahatladılar. Belki zıpladık mıpladık o sebeptendi ama, yine de üşütmedi o koca(!) soğuk. Hatta takımlar içeride iken yarıda, yağmur başladı üstüne.. 4 sene önce İbrahim Akın'ın son saniyede yazdığı maçta yağan yağmur geldi aklımıza hemen, öylesini yaşamamıştım hiç.. Korktuğumuz başımıza gelmedi allahtan, maç sırası dindi yalancı sağanak, derin bir oh çektik..
Gölbaşı diye bir yer var.. Sanıyorum tam tarif gerekirse Ankara'dan sonra kalıyor.. Ama Ankara'ya bağlı diye düşünüyorum, neyse..
Sabah mola verdik, çorba içecez.. Olmaz böyle bir soğuk.. Sabahları serin olur klişesi solda sıfır, harbiden. Soğuk önce atkıyı, sonra poları, sonra sweeti, sonra atleti geçerek vücuda değiyor, hissediyorsun.. Ve her Ankara tecrübesinde yaşanan gibi, beni alıyor bir titreme.. Yanında ağız dolusu küfür, yine Ankara'nın havasına..






 Tribüne Girişte, Solda.. Ohahaha

Bana kendisini pek hissettirmeyen o soğuğun etkisinde gibi gözüktü takım maçın genelinde. Bobo'nun 2. golü verilse idi veya Nobre yerine Batuhan tercihini kullansa idi Denizli, farka gidebilirdik rahatlıkla.. Ama olmadı, takım maçın sonlarına doğru rehavetin verdiği rahatlıkla saçmalamaya başladı.. Biz de gelmesi muhtemel her Sivas tehlikesi için yusufları oynamaya niyetlendik.. Tabata ve Nobre sefilleri oynadı, İbrahim Kaş ilk kez benden alkış aldı ve Ernst'in şutu girse süper olurdu -di mi lan-.. vesaire, vesaire..
  
Nitekim güzel ve rahat bir deplasman oldu kendi açımdan.
Araç ve bilet sıkıntısı çekilmediği zaman, -ki deplasmanı eziyete çeviren başlıca ikilidir kendileri- üzerine bir de 3 puanı alınca, tadından yenmiyor binlerce km dahi olsa.. Giderken, stadda ve dönerken karın ağrılarına sebep olan tonla makara kukaranın yanında, güzelde bir deplasman bestesi vardı araçta, melodisi orjinal olduğu için videosunu bulursam koyacağım, sözleri ile yetinelim şimdilik..

"Gecenin yarısı, Sıcacık yatağımızı,
Bırakıp geldik herşeyi, senin uğruna.. 
Düştük yollara, 
Ne şampiyonluk ne kupa,
Sadece sensin aklımda.. 
Seviyoruz biz, acılarınla.."
...
16 saatte gidip, 12 saatte döndükten sonra, üstüne dinlenmeden 8 saat çalışmak fena koyuyor adama ama olsun.. Gözümüzü iki hafta sonrasına, Manisa yollarına diktik şimdiden.. Ama önce Diyar'ı eli boş göndermek farz oldu.. Boğazımıza kuvvet..

Ha bir de eklemezsem olmaz, özledik be Bülent başşşgaannn..





taksim

  1. gravatar

    # by SirEvo - 1 Aralık 2009 02:47

    Yahu niye hatırlattın şimdi başşggganı... :D:D

  2. gravatar

    # by Adsız - 1 Aralık 2009 11:53

    öyle pistir ki ankara'nın soğuğu adamın g.tündeki kanı donudurur:)

  3. gravatar

    # by Cuba Santiago - 1 Aralık 2009 23:27

    Bülendd başgaaaaaannnnn... Ahahahahha :))))
    Harbi özledik ama...