Feel Like A Star..
Uçak fobisi olan için, uzaklara seyahat etmek gerçekten zulüm olsa gerek. ortalama 70 kilo olan siz en fazla uçuşunuzu 1 saniyeden az bir sürede yapma yetisine sahipken, binlerce kiloluk bir icat, 50 60 tane 70 kilo ortalamalı insanı, bir yerden bir yere "uçarak" ulaştırabiliyor.. işin içinden çık çıkabilirsen şimdi :)
10 numaramız ve aynı zamanda kaptanımız Delgado hakkında da uçak korkusu olduğu sebebi ile deplasmana gitmiyor dedikodusu yaygın..birkaç haber dışında kesin bir şey duymadım bu konuda, ama Delgado'nun sakatlanma zamanlarının deplasman maçlarına denk gelmesi de kıllandırmıyor değil hani.. Bu arada Uçak Fobisi olan futbolcu dediğimiz zaman Bergkamp'ın uçak fobisi de akıllara gelmiştir sanıyorum. dünya kupası kaçırırtır adama bu uçak korkusu :)
Bugün gazetede okudum, ankara'ya takım otobüsle gitmiş.. biliyoruz önceden Mustafa Denizli ile birlikte takım ve malzemeciler otobüsleri şeklinde iki otobüse ayrıldı kafilemiz, iyi de oldu belkide.. bu yolculuktan sonra -habere göre- futbolcularımız teknik ekipten her deplasmana otobüsle gidelim şeklinde bir istekte bulunmuşlar..
Otobüsle yolculuğu severim, deplasmanı deplasman yapan da zaten otobüslerdir. onca eziyete rağmen, ayakta bile gitsen otobüsten zevk alırsın, bazen vitesi atmasa da, lastiği patlasa da, motoru arıza yapsa da..
Futbolcularımız da "deplasmana otobüs ile gitmek" deneyimini yaşadılar sanıyorum uzun süre sonra yeniden, eğer haber doğru ise.. ya da takımda büyük bir uçak sendromu var, hepsi değişik şekillere giriyordu uçağa binince ama çaktırmıyorlardı bugüne kadar, bu deplasmana da otobüsle gitmelerini fırsat bilip; içlerindeki korkuyu kustular hocaya..
Memleketimin diğer yolları İstanbul - Ankara arası kadar düzgün değil malesef ki.. Bir sonraki deplasman için Sivas yollarına düşeceğiz mesela.. Gitmiş olan bilir, Sivasa saatler kala, başlıyor otobüs tıkırdamaya yollar yüzünden, taa Sivas'a kadar.. pek hoş olmayabilir o açıdan futbolcular için, en iyisi uçakla devam etsinler, aksiyona gerek yok :)
This entry was posted on 4 Mart 2009 Çarşamba at 00:45. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0. You can leave a response.
Yorum Gönder