Yine Düştük Yollara, Yollara, Yollara..


Aslına bakılırsa, çok güzel deplasman oldu.. Tanıdıklar ile gidince sohbetin, makaranın, alkolün tadına doyum olmuyor.. 3 puanın da, lezzete lezzet katmasıyla , o sıkışık sayılabilecek koltuklar kanepe, sigara dumanının hakim olduğu otobüsün içi de Belgrad Ormanı kadar oksijen dolu gözümüzde.. Yegane problemimiz, aşırı yorgunluk..
Ama illaki, her deplasmanda, bir bekleme/eziyet çekme safhası yaşanıyor. Kimisinde bu biraz daha ufak atlatılırken, bazısında da adamın anasını ağlatıyor tek başına..
Dün Eskişehir'de olduğu gibi..
"Stadın deplasman taraftarına ayrılmış tribünü için, "çimlere paralel olarak eğimi ayarlanmış, ayıp olmasın diye de üzerine ikişer ikişer koltuk serpiştirilmiş inşaat iskelesi" şeklinde bir tanımlamayı rahatlıkla uydurabiliriz, uydurduk hatta.. "Ve rica minnet üzerine yapılmış gibi duran bu yapının, giriş-çıkış konusunda problem yaratmaya potansiyeli olduğu da aşikardı..
EsEs taraftarı, ne kadar bağırma ve destek bakımından "rezalet" seviyede olsa da -gayet güzel gösterdiler-, yine de tehlikeli bir şehir sayılabilir, deplasman tarafı açısından. Ancak Eskişehir emniyetinin, şehirdeki sükuneti 1.5 saat boyunca sağlayamamasını sadece kabiliyetsizlik sıfatı ile açıklayabiliriz.. 1.5 saatlik bekletme eziyetinin ardından kapının kırılması da, kesinlikle gerçekleşmesi tahmin edilebilir bir doğa olayıdır, hatta o kadar eziyete rağmen geç bile kalınmıştır.

Dönüş yolunun yol yapımları nedeniyle -hay kısmetini..- değişmesi üzerine, İnegöl'de köfte piyaz ziyafetinin ardından, 23 Nisan dönüşü feribot kuyruğuna dahil oluşumuza da bir -hay kısmetini!- ekleyebilirim.. 2 saat kadar süren feribot bekleyişinde, hiç bitmeyecek gibi duran o sıranın gelmesinin ihtimali, takımın rezil oynarken son dakikada skoru değiştirebileceğine olan umut kadar bile gözükmüyordu o anlarda..
Nitekim, normal yoldan dönsek gece yarısı girmem muhtemel olan yatağıma, saat 4'te, 2.5 saatlik bir uyku için girmek, -6.5 kalkış saati, malum iş- eziyetin genelden özele dönüşünü temsil ediyordu..
Ve şu sıra, otelden çıkış saatimi ne kadar özlem ile beklediğini, uykusuzluktan pelte olmuş beynimin her defasında tekrarlaması da, devam eden özelleşmiş eziyetin son düzlüğü olarak tanımlanabilir..
Son düzlüğün ardından, çekilecek güzel bir uyku sonrasında, gelecek haftaya konsantre olmaya başlayacağız..

Ve umarım sezon sonu, damalı bayrağı ilk gören biz oluruz..


taksim

  1. gravatar

    # by Tunç Bozacılar - 27 Nisan 2009 15:03

    pazar sabahı yanınızdan arabayla kornaya basıp geçip sizlere atkısını sallayan , sonra ilk golün ardından 8 saniye boyunca beyaz atkısıyla ekranda görünen itiraf ediyorum ki bendim !!!