Beşiktaş'ın Kaptanı !

Takım şampiyonluk havasına girmek üzere, aldığı sonuçlarla yavaş yavaş kanatlanıyor ama, arkaplanda pek dikkat etmediğimiz bir Nobre gerçeği var. Fenerbahçe'den kopup gelen bu emekçi forvetimiz, sezon sonunda sözleşmesi bitecek olmasına rağmen hala binbir türlü bahane ile sözleşmesini uzatmıyor.
Nobre'nin takımdaki sıfatı kaptan.. Beşiktaş kaptanlığı, bizim geleneklerimizde önemli yer edinmiş, şimdi bile her sözü geçtiğinde saygı ile andığımız kişiliklerin aldığı bir ünvan..

Nette gezinirken rastladım; Geçen sene sorulan bir soru karşısında, Şifo Mehmet bakın kaptanlık ile ilgili ne demiş;
"Takım kaptanları hem takım içerisinde oyuncular arasındaki ilişkileri kontrol etmeli hem de yönetimle diyaloğu kurmalı. Camiada saygınlığı, futbolda istikrarı, sosyal hayatında sorumluk taşımalı. Lider olması lazım. Kaptanlığın en zor yanı yönetimle aradaki bağı kurmak. Bunu da bilgi birikimiyle sağlamalı. Her oyuncunun sırasını beklemesi gerekir. Eskiden takımlar Türk oyunculardan kuruluydu ve üç yabancı vardı. Kaliteli karakterli Türk oyuncular vardı. Bana göre yabancıların kaptan olması doğru değil. "

Şimdi nobre ne yapıyor ? Canavar gibi çıkıyor topunu oynuyor. Hocasının da, taraftarın çoğunun da gözdesi.. Hadi sıkıyosa yönetimimiz, şu kritik şampiyonluk döneminde, "Beşiktaş kaptanı Fenerbahçe ile görüşüyorsa, onla daha konusacak bir şeyimiz yok" diye gösterdiği başarıyı ikiye katlasın; bıraksın kadro dışı, versin bi sağlam para cezası, kendine getirsin kaptanını.. Nerdeyim ben ? desin bi.. İrade dediğin, otorite dediğin budur, böyle olmalıdır bana göre..
Ama yapamıyor değerli(!) yönetim. Neden ? Çünkü elinde başkası yok.. Nobre'yi küstürürsen kimle telafi edeceksin o boşluğu ? Holosko harici alternatifin var mı ? Neden verdin Batuhan'ı o zaman, çok mu standart altıydı ? Hayır!..
Holosko da sakatlıktan tam çıkamadı, zaten doğru düzgün de 11'de şans bulamıyor.. Hal böyle iken Beşiktaş'ın ikinci kaptanı Nobre, Beşiktaş'tan ne kadar koparsam kardır diyerekten işi sürekli yokuşa sürüyor, sürmeye de devam edecek..

Eskilerden boş mukaveleleri biliyoruz, daha eskilerden Akaretler binasının camından dışarı "İmzaladılar" haberi gelince sevinen taraftarları, toplu halde sözleşme uzatmak için Klüp binasına giden "yıldız oyuncuları" dinliyoruz büyüklerden..
Ama.. Değişiyor işte..

Dua edelim, arkasından alkış tuttuğumuz Nobre de, Tümer gibi, önce "hüplet sonra gümlet taktiği" ile Fener'e imzayı atmasın.. İkinci şoku ne vücut kaldırır, ne bünye.. Şimdiden uyaralım..

taksim

  1. gravatar

    # by Bay Kerahet - 11 Mart 2009 01:55

    gönderelim gitsn bu adamı.

    cidden bi aralar boş mukaveleye imza atmak kulüpte "olağan" bir şey haline gelmişti, şimdi olsa sevinecez.

    tek yol "özkaynak"lara dönüş... ama nerde...

    http://golsuzesitlik.blogspot.com/2009/03/mert-nobre-kalmal-m-gitmeli-mi.html